Abdülhak Hamit Tarhan Kimdir? Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri
Tanzimat şiirinde batılılaşma hareketinin ve yeniliklerin asıl öcüsü olarak Abdülhak Hamit Tarhan görülmektedir. Şiir ve tiyatro türünde eserler vermiştir. Şiirin kurallarını değiştiren kişi olarak bilinmektedir. Hem klasik edebiyata hem de Fransız Edebiyatının şiirlerine ait biçimleri ustalıkla kullanmıştır. Bunun yanında hiçbir kurala bağlı olmayan şiirleri de bulunmaktadır. Bu nedenle “tezatlar şairi” olarak bilinmektedir.
Düzensizlik ve değişiklik Abdülhak Hamit Tarhan’ın kişiliğinin ve şiirlerinin belirgin özelliğidir.
Şiirlerinin ana konusu: tabiat ve aşktır. Hiçlik, yokluk, yurt sevgisi, vatan özlemi, umut, ölüm, ayrılık gibi birçok temada eser vermiştir. İnsanlık ve metafizik de şiirlerinde yer alan kavramlardır. Bu nedenle Türk edebiyatında şiire metafizik getiren ürperti verici tasvirleri ile tanınan şair olarak bilinmektedir.
Şiire metafizik ve ürperti olgularını ilk olarak Abdülhak Hamit Tarhan getirmiştir. Şiirlerinde zengin bir lirizm bulunmaktadır. Ölçü ve durak hakkındaki görüşleri bu konular üzerinde durmamaktır. Şiirde ölçü, uyak ve dile asla önem vermemektedir. Kuralları sevmeyen bir şairdir. Ona göre akıcılık ve musikilik ön plandadır. Felsefi şiirleri de bulunmaktadır.
Edebi Kişiliği
İlk şiir kitabı “Sahra”dır. Bu şiir kitabında pastoral nitelikli şiirler yer almaktadır. Bu eserler “batılı anlamda ilk pastoral şiir” unvanı ile bilinmektedir. Bu kitabın içeriğinde gözleme dayanmadan yapılan kır hayatına yer verilmektedir. Bu kır ve köy hayatının övgü dolu yazılmış şiirlerinden oluşmaktadır. Ayrıca bu eserde Fransız nazım şeklinin serbest nazım şekli de görülmektedir. Doğayı anlatmada J.J. Rousseau’nun etkisinde kalmıştır.
Belde isimli şiir kitabında da şehir hayatını, Paris’teki sanat hayatı ve eğlence hayatının izlenimlerini yansıtmıştır.
Türk şiirinde metafizik düşüncenin başlangıcı olarak eşi için yazmış olduğu “Makber” adlı şiir görülmektedir. Bu şiiri ilk eşi olan Fatma Hanım’ın ölümü üzerine yazmıştır. Ağıt niteliğinde yazılmış bir eserdir.
Türk Edebiyatında “şair-i azam” olarak bilinmektedir. Bu ismi Abdülhak Hamit Tarhan’a Süleyman Nazif vermiştir.
Türk Edebiyatında ilk uyaksız şiiri yazmıştır. Bu şiirin adı “Validem”dir.
Tiyatro eserleri sahnelenmeye uygun değildir. Zaten kendisi de bu eserleri sahnelemek için değil okunması için yazmıştır. Bu nedenle sahne tekniğine ve diline uygun olmayan tiyatro eserleri ortaya koymuştur. Tiyatro eserlerinde ağır ve süslü bir dil kullanmıştır. Bu eserleri yazarken romantizm akımından etkilenmiştir. Ayrıca tiyatro türlerinin tamamını dram olarak yazmıştır. Bu eserleri yazarken Shakespeare ve Victor Hugo’dan etkilenmiştir. Corneille etkileri de tiyatro eserlerinde görülmektedir.
Tiyatro eserlerinin konusu günlük yaşamdan alınmıştır. Sabrı Selat ve İçli Kız isimli tiyatro eserlerinin konusu günlük hayattan alınmıştır. Diğer eserleri ise, gene günlük hayattan, tarihten ve yabancı toplumların hayatlarından alınmıştır.
Abdülhak Hamit Tarhan Eserleri
Şiirleri
- Makber
- Sahra
- Validem
- Ölü
- Hacle
- Bunlar Odur
- Garam
- Divaneliklerim yahut Belde
- Yadigâr-ı Harp
- Bâlâdan Bir Ses
- İlham-ı Vatan
- Kahpe yahut Bir Sefilenin Hasbihali
Tiyatroları
Aruzla Yazılanlar
- Sardanapal
- Turhan
- Kanuni’nin Vicdan Azabı
- Eşber
- Nazife
- Abdullahü’s-Sagir
- İlhan
- Yabancı Dostlar
- Arziler
- Ruhlar
- Tayflar Geçidi
- Tezer
Heceyle Yazılanlar
- Nesteren
- Liberte
- Hakan
- Cünun-ı Aşk
Mensur
- Mecara-yı Aşk
- Sabr u Sebat
- İçli Kız
Nazım-nesir Karışık
- Duhter-i Hindu
- Tarık
- İbn-i Musa
- Zeynep
- Finten
- Yadigâr-ı Harp